06 Ekim 2023, 07:56
murat
Yönetici

Gül Ağacı Çay Bahçesi’nden Hacivat Karagöz’e

4. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Koza Yayınları Serbest Okuma Metni:

GÜL AĞACI ÇAY BAHÇESİ’NDEN HACİVAT KARAGÖZ’E

7 Eylül 1962 tarihinde Edirne’nin Keşan ilçesinde doğduğumda, hayatımın Anadolu’nun çeşitli kentlerinde geçeceğini tahmin edemezdim elbette. Hem de karı bu kadar çok seveceğimi… Daha önce kar görmüşlüğüm yoktu. İstanbul’da Fatih’te bir apartmanın dördüncü katında oturuyorduk. Buraya da babamın memuriyeti nedeniyle Edremit’ten gelmiştik. Orası başkaydı. Bahçeli bir evimiz vardı. Bahçeli ev oyun, toprağı koklamak demekti. Bunun da tadına orada varmıştık. Önü arkası bahçe olan evimizin havuzlu olması bize türlü imkânlar
sağlıyordu. Bu, bazen oyuncak bebeklerin yüzdüğü bazen de pazardan alınan karpuzları soğutmaya yarayan bir havuz oluyordu. Havuz, karpuzlar, bebekler bir yana hayvan sevgisi bir başkaydı bizler için. Adı Bobi olan köpeğimiz, çocuk bilincimle tanıdığım ilk evcil hayvanımız oldu. Güvercinlerle Bobi aynı kaptan yemek yerlerdi. Bahçemiz düzenli değildi ama ön bahçede bulunan kasımpatılar boylanıp çiçek açtıkça hoşumuza gider, zaman zaman bahçedeki çiçeklerden öğretmenimize buket yapıp götürdüğümüz de olurdu. Özellikle karşı evin bahçe duvarından sarkan erikler ilgimizi çeker, bir türlü uzanıp o eriklerden yiyemezdik. O sıralar henüz iki kardeştik. Birlikte evcilik oynardık, canımız hiç sıkılmazdı. Yazları bazen annem bizleri denize götürürdü. Bize eliyle diktiği mayoları pek sever ama erkenden eve döndüğümüzden olsa gerek yüzmenin tadına bir türlü varamazdık. Babamın tayinin İstanbul’a çıkması hayatımızı birden değiştirdi. Bahçeli ev, sokakta arkadaşlarımızla oynadığımız oyunlar bitti. Artık dört duvar arasındaydık. Evimizin çevresi apartmanlarla çevriliydi.

Balkondan baktığımızda Vatan Caddesi’ni ve uzakta kurulu olan lunaparkı görürdük. O lunaparka bir kez gidebildik. Akşamları uzaktan dönme dolabın yanan ışıklarına bakardık. Bir de birkaç kez Gül Ağacı Çay Bahçesi’ne… Orada Hacivat ile Karagöz oynatılır, elinde
fotoğraf makinesi olan bir genç, fotoğraf çekmek için tahta sandalyeler arasında dolaşıp dururdu. Evde kız kardeşimle evcilik oynamaktan başka çaremiz yoktu. Camdan dışarıyı seyretmek en büyük eğlencemizdi. Sıkıntıydı o yıllar biraz da bizler için. Babaannemin
Almanya’dan getirdiği saçlı bebekler de olmasa kim bilir nasıl zaman geçirirdik? Bir süre sonra babamın tayininin Bingöl’e çıkması hayatımızın akışını değiştirdi. Önceleri üzülsek de iki yıl kalacağımız bu kenti daha sonra çok sevdik. Bölgenin deprem bölgesi olması nedeniyle tek katlı prefabrik evlerde oturduk. Karı ilk kez orada gördük. Evimizin su boruları orada dondu. Annem borulara sıcak su dökerek, boruları orada açmaya çalıştı. Dizimize kadar kara orada saplandık. Çatıdan sarkan buzlar, kapanan yollar, babamızın getirdiği kayaklarla
yaptığımız kayma deneyimlerimiz… Bir de küçük bir sinema vardı. Arkadaşlarımızla sinemaya gider, Türk filmleri izlerdik orada. (…) Askerî lojmanın geniş bahçesinde arkadaşlarımızla oyunlar oynardık. Oyunun biri biter ötekisi başlar, ertesi gün ya bir ağacın tepesinde
ya da salıncakta soluğu alırdık. Öyle evimize pek gelen giden olmazdı. Gittiğimiz evlerde de farklı dünyalar karşılardı çocukluğumuzu. Yeni kitaplar, yeni insanlar hep ilgimi çekerdi. Yazları sıcak geçerdi Bingöl’de. Evimizin önündeki dut ağaçları, bahçemizde oradan oraya sıçrayan kurbağalar ilgimizi çeker, gökyüzü berrak görünür, neredeyse yıldızları elimizle tutacak gibi olurduk. (…) Babam bazen bizleri arabayla gezdirir, Yado çeşmesine götürür, ıhlamur ağaçlarının kokusunu içimize çekerdik. Bingöl uzun sürmedi, diğer güzel şeyler gibi. Şimdi dönmek istesem de çocukluk sokağına bu mümkün değil. Sadece gözlerimi kapatarak anılar denizinde gezinebiliyorum. Bu bile güzel, geçmişi kucaklamak için.

Betül TARIMAN



 

Bir önceki yazımız olan 4. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 78-80-81-82-83. Sayfa Cevapları MEB Yayınları başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.


HIZLI CEVAP YAZ

Yazıyla İlgili Fikirleriniz:

Forum DirilişYasal Uyarı
Sitemizde bulunan tüm yazılar, konular, içerikler yol gösterici nitelikte genel bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır.