06 Ekim 2024, 18:00
can
Yönetici

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 68-69-70-71 MEB Yayınları

Ya İstiklal Ya Ölüm İzleme Metni Cevapları 7. Sınıf Türkçe MEB Yayınları

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 68-69-70-71 MEB Yayınları cevapları ve soruları sizler için hazırladık. İnceleyin!


Ya İstiklal Ya Ölüm İzleme Metni Cevapları

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 68. Sayfa Cevapları MEB Yayınları

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

TBMM’nin açılışının tarihimizdeki önemi ile ilgili yaptığınız araştırma sonucu elde ettiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.



Cevap:

TBMM’nin Açılışının Tarihimizdeki Önemi:

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920’de açılmıştır. Bu tarih, Türkiye’nin en önemli dönüm noktalarından biridir. TBMM’nin açılması, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bir süreci başlatmıştır.

TBMM’nin açılışı, Türk milletinin egemenliğini eline aldığı bir dönemi simgeler. Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecinde, milletin kendi kendini yönetme kararlılığı, TBMM ile somutlaşmıştır. Bu durum, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” anlayışının da temelini oluşturur.



TBMM, Kurtuluş Savaşı’nın yönetim merkezi olmuştur. Ülkenin işgal altında olduğu bir dönemde, milletin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesini sağlamıştır. Meclis, düşman işgaline karşı stratejiler geliştirmiş ve cephelerde savaşan askerlere destek olmuştur.

TBMM, Cumhuriyetin ilanına giden yolda önemli kararlar almıştır. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanı için gerekli olan siyasi ve hukuki altyapı burada oluşturulmuştur. TBMM, Türkiye’nin çağdaş bir devlet haline gelmesi için reformlar gerçekleştirmiştir.

TBMM, tüm Türkiye’yi temsil eden bir meclis olarak, ulusal birliğin sağlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Farklı etnik ve sosyal grupların temsil edildiği bu meclis, milletin ortak hedefler doğrultusunda hareket etmesini teşvik etmiştir.

TBMM’nin açılışı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin sembolü olmasının yanı sıra, yeni bir devlet anlayışının ve demokratik yapının temellerinin atıldığı bir süreçtir.



23 Nisan, sadece TBMM’nin açılış günü değil, aynı zamanda Türk milletinin özgürlük ve egemenlik mücadelesinin destanı olarak da anılmaktadır.

Sizce Atatürk, TBMM’nin açılışının kutlandığı 23 Nisan’ı neden çocuklara armağan etmiştir? Tartışınız.

Cevap: 

Mustafa Kemal Atatürk’ün TBMM’nin açılışının kutlandığı 23 Nisan’ı çocuklara armağan etmesi, onun geleceğe yönelik vizyonunu ve çocuklara olan inancını yansıtır. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin geleceğin nesilleriyle sağlam kalacağını düşünüyordu. Çocuklar, bir milletin geleceğini inşa edecek bireyler olarak görülür ve onların sağlıklı, eğitimli ve milli bilinçle yetişmesi, ülkenin geleceği açısından büyük önem taşır.



Atatürk, Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin simgesi olan TBMM’nin kuruluş gününü, çocuklara hediye ederek bu önemli günü çocuklarla özdeşleştirmiştir. 23 Nisanı çocuklara armağan ederek, ülkenin en değerli varlığının çocuklar olduğu mesajını vermiştir.

1. Etkinlik

İzleyeceğiniz filmde anlamını bilmediğiniz kelime veya kelime gruplarını aşağıya not alınız. Bunların anlamlarını tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz.

Cevap: 

Çarık:



Tahminim: Bir çeşit ayakkabı.

Sözlük anlamı:  İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı.

Meclis:

Tahminim: Toplantı yapılan yer.



Sözlük anlamı: Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için bir araya gelmiş bir başkan ve üyelerden oluşan resmî kurul.

İstiklal:

Tahminim: Bağımsızlık

Sözlük anlamı: Bağımsızlık



7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 69. Sayfa Cevapları MEB Yayınları

2. Etkinlik

Aşağıdaki soruları izlediğiniz metinden hareketle cevaplayınız.

Mustafa Kemal’in Meclisimize “Büyük Millet Meclisi” adını önermesinin nedeni nedir? Açıklayınız.

Cevap: Çünkü Meclis, tüm milletin iradesini temsil etmektedir. Bu nedenle Büyük Millet Meclisi adını vermiştir.

Meclis binasının kiremit ihtiyacı nasıl giderilmiştir? Açıklayınız. Bu sahneyle ilgili düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.



Cevap: Halk, kendi evlerinin kiremitlerini sökerek getirmiştir. Bu şekilde kiremit ihtiyacı karşılanmıştır.

Mustafa Kemal’i oğluyla ziyaret eden kişi kimdir? Bu kişinin Millî Mücadele’ye katkılarıyla ilgili neler biliyorsunuz? Anlatınız.

Cevap: Mehmet Akif Ersoy’dur. Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı’nı yazarak milletin bağımsızlık ve Milli Mücadele ruhunu kuvvetlendirmiş, moral vermiş ve birleştirici güç olmuştur.

İşgal kuvvetleri komutanı, yaptığı telefon görüşmesinde nasıl bir haber almıştır? Bu haber karşısındaki tepkisi ne olmuştur?



Cevap: Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı haberini alınca endişelenmiş ve korkmuştur.

 Meclisin açılışında Halide Edip hangi duygu ve düşünceler içerisindedir? Siz bu açılışta yer alan biri olsaydınız neler hissederdiniz? Açıklayınız.

Cevap: Çok gururlu ve mutludur. Ben de mutlu olur ve yeni bir bağımsız devletin temelleri atıldığı için gururlu olurdum.

3. Etkinlik

Atatürk ve beraberindekilerin Meclisin açılışı için Meclis binasına doğru ilerlediği sahnede sözlü olmayan bazı mesajlar verilmiştir. Bu mesajlar hakkındaki düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Gurur, mutluluk, umut, birlik ve beraberlik, Atatürk’e olan güven mesajları verilmiştir.

4. Etkinlik

İzlediğiniz filmin başlığının sizde uyandırdığı duygu ve düşünceleri aşağıya yazınız. Yazınızı zenginleştirmek için atasözü, deyim ve özdeyişler kullanınız.

Cevap: “Ya İstiklal Ya Ölüm!” Filmin başlığı, bana bu vatan için canını hiçe sayan askerleri ve şehitlerimizi anımsatıyor. Başta, Mustafa Kemal olmak üzere, tüm halkın büyük fedakarlıklarını hayal ediyorum. Yokluk, yoksulluk ve imkansızlıklardan doğan bir vatan görüyorum.

5. Etkinlik

 İstiklâl Marşı ile ilgili elektronik içeriği yapınız.

Cevap:

“O Benim Milletimin Yıldızıdır Parlayacak”; dizesinde yıldız, bayrağa benzetilmiştir. Benzetme sanatı yapılmıştır.


“Çatma Kurban Olayım Çehreni Ey Nazlı Hilal!”

“Kahraman Irkıma Bir Gül.. Ne Bu şiddet Bu Celal ?”

“Sana Olmaz Dökülen Kanlarımız Sonra Helal,”

dizelerinde kişileştirme sanatı kullanılmıştır.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 70. Sayfa Cevapları MEB Yayınları

6. Etkinlik

Aşağıdaki metni okuyunuz. Bu metnin size çağrıştırdığı duygu ve düşüncelerle ilgili bir konuşma yapınız.

GÖZÜM CEPHEDE KULAĞIM İNEBOLU’DA

Şerife Bacı, Kastamonu’da yaşayan bir annemizdi. Bir bebeği vardı, adı Elif. Şerife Bacı bir gün duyar ki cepheye mermi gerek. İstanbul’dan İnebolu’ya deniz yoluyla gelen mermilerin Ankara’ya götürülmesi gerekiyor. Ama erkekler cephededir. Kadınlar bu durumu görev bilirler. Mermilerin taşınması için gönüllü olurlar. Şerife Bacı da bu gönüllü grubun içindedir. Bebeğini kucağına alır. İnebolu’ya mermileri almaya gider. Mermileri buradan alıp Kastamonu’daki kışlaya teslim edeceklerdir. Oradan da mermiler cepheye, Ankara’ya ulaşacaktır. Şerife Bacı, köyünden iki öküzünü alır. Mermileri kağnıya yükler. Mermilerin yanına da bebeğini yatırır. (…)
Kış ayıdır. Soğuktur. Şerife Bacı’nın soğuktan eli ayağı buz kesilir. Yağan kardan önünü zar zor gören Şerife Bacı için yolculuk gittikçe zorlaşmaktadır. Bir ara bebeğin ağlama sesini duyar. Gidip baktığında mermilerin ve Elif bebeğin üzerine örttüğü battaniyenin yağan kardan sırılsıklam olduğunu fark eder ve bunun üzerine mermilerin ıslanmadan cepheye gitmesi için Şerife Bacı kendini, mermilerin üstüne örtü yapar. Sabah olduğunda kışlanın önünde bir kağnı görünür. Askerler, “Bu nasıl buraya geldi? diye düşünürken arkada yüklü mermileri ve onları bir anne gibi sarıp sarmalayan Şerife Bacı’nın cansız bedenini görürler. Şerife Bacı vatan sevgisiyle şehit olmuştur. Onun yaptığı bu fedakârlığı milletimiz hiçbir zaman unutmayacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Gözüm cephede, kulağım İnebolu’da…” sözü de bize bu olayı ve Şerife Bacı’yı hatırlatır. 1922 yılının 30 Ağustos’unda büyük zafere giden yolda, Şerife Bacı gibi daha birçok kahramanımızın fedakârlığı vardır. Ruhları şâd olsun.

 Cevap:

Bu metin bana, vatan sevgisinin her şeyin üzerinde olduğunu göstermektedir. Söz konusu vatan olunca gerisi teferruat olmaktadır. Türk milleti olarak, vatan dendiği zaman canımızdan önce gelir. Çünkü biz bağımsızlığımıza ve özgürlüğümüze çok önem veririz. Yüzyıllardan beri vatan uğruna şehitler vermekteyiz. Fedakarlıkların en büyüğü canını vermektir. Bizler vatan için bunu seve seve yapmaktayız. Şerife Bacı ‘da bu milletin bağrından çıkmış, cesur, fedakar ve vatansever bir annemizdir. Ruhu şad olsun.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 71. Sayfa Cevapları MEB Yayınları

Millî Mücadele’mizin kadın kahramanları ile ilgili “edu” ve “gov” uzantılı genel ağ adreslerinden bir araştırma yapınız. Araştırma sonucu elde ettiğiniz bilgileri sınıf panosunda arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

Gördesli Makbule

Makbule Hanım, Yunan işgaline karşı Ege’de Kuvayı Milliye saflarına katılan bir başka kahramandı. 1921 yılında Akhisar civarında Yunan birliklerine karşı düzenlenen bir baskında şehit düşmüştür. Makbule’nin cesareti ve fedakarlığı, halk arasında büyük bir övgüyle hatırlanmıştır.

Erzurumlu Kara Fatma

Erzurumlu Kara Fatma, Millî Mücadele’de erkekler gibi cephede çarpışan bir kadın kahramandı. İstanbul’un işgali sırasında Anadolu’ya geçip Kuvayı Milliye’ye katılan Kara Fatma, cephede aktif olarak savaştı. Kadınlardan oluşan birliğiyle cephede önemli başarılar elde etti ve savaştan sonra gazilik unvanına layık görüldü.

Tayyar Rahmiye

Adana’nın Osmaniye ilçesinde doğan Rahmiye Hanım, Fransız ve Ermeni işgaline karşı direnişe katılmış ve 1920 yılında Osmaniye Cephesi’nde kahramanca savaşmıştır. “Tayyar” unvanı, hızlı hareket eden ve cesur anlamında verilmiştir. 1920’de Osmaniye savunmasında şehit düşmüştür.

Şerife Bacı

Kastamonu’dan İnebolu’ya kağnısıyla cephane taşırken şehit olan Şerife Bacı, Kurtuluş Savaşı’nda cephane taşıma görevini üstlenen kadınlardan biridir. Zorlu kış koşullarında, donarak şehit olmuş ve fedakarlığı ile hatırlanmıştır. Onun mücadelesi, vatanseverliğin ve fedakarlığın simgesi olmuştur.

Halide Edip Adıvar

Halide Edib, Kurtuluş Savaşı’nda hem cephede hem de propaganda faaliyetlerinde aktif rol almıştır. İstanbul’da işgale karşı düzenlenen mitinglerde konuşmalar yaparak halkı mücadeleye çağırmıştır. Savaş döneminde Anadolu’ya geçerek cephede sağlık hizmetlerinde ve lojistik destek faaliyetlerinde bulunmuştur. Ayrıca Milli Mücadele’nin manevi liderlerinden biri olarak halkı bilgilendirme ve örgütlenme konusunda büyük emek vermiştir.

7. Etkinlik

Onur, aşağıdaki cümleleri sırasıyla inceleyerek cümlelerin anlam özelliklerinden hareketle bir örüntü oluşturmuştur. Onur’un örüntü için kullandığı semboller şunlardır:

Nesnel yargılı sebep-sonuç cümleleri:

Öznel yargılı sebep-sonuç cümleleri:

Nesnel yargılı amaç-sonuç cümleleri:

Öznel yargılı amaç-sonuç cümleleri:

1. Bence yazar, okuyucuyu etkilemek için kitabında çarpıcı savaş sahnelerine yer vermiş.

2. Gençlerimize millî duygular aşıladığı için bu edebiyatçımıza ödül verilmeli.

3. Atatürk, 1919’da Samsun’a gitmek için Bandırma vapuruna bindi.

4. Şerife Bacı, İnebolu’daki cephaneleri Ankara’ya götürürken kış şartları nedeniyle donarak şehit olmuştur.

5. Sanırım orduya katılmak için memleketinden ayrıldı.

6. Şair, Millî Mücadele’ye katıldığından “kahramanlık” konulu şiirler yazmış olmalı.

Buna göre, Onur’un oluşturduğu örüntü aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap:

7. sınıf türkçe ders kitabı sayfa 71 cevapları meb yayınları

GELECEK DERSE HAZIRLIK

Türklerin tarih boyunca bilime sağladığı katkılarla ilgili bir araştırma yapınız.

Cevap:

Türklerin Tarih Boyunca Bilime Sağladığı Katkılar:

Türkler, tarih boyunca bilime önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bu katkılar, İslam dünyasında yer aldıkları dönemden, Osmanlı ve modern Türkiye’ye kadar geniş bir zaman dilimini kapsar.

Farabi (870-950)

İslam filozoflarının en büyüklerinden olan Farabi, “İkinci Öğretmen” olarak anılır (Birincisi Aristoteles’tir). Felsefe, mantık, matematik, fizik ve müzik gibi çeşitli alanlarda çalışmalar yapmıştır. Onun bilimsel çalışmalarının Batı’ya etkisi büyük olmuş, Rönesans düşüncesini etkilemiştir.

 İbn-i Sina (Avicenna) (980-1037)

İbn-i Sina, Türk-İslam dünyasının en önemli bilim insanlarından biridir. Tıp, felsefe ve astronomi alanında çalışmalar yapmış, özellikle tıp alanında yazdığı “El-Kanun fi’t-Tıbb” (Tıbbın Kanunu) adlı eseri, yüzyıllar boyunca Avrupa’da da ders kitabı olarak okutulmuştur. Modern tıbbın temellerinin atılmasında önemli bir rol oynamıştır.

Biruni (973-1048)

Biruni, astronomi, coğrafya, matematik, tıp ve doğa bilimleri gibi alanlarda yaptığı çalışmalarla ünlüdür. Yerçekimi ve dünyanın çapının hesaplanması üzerine çalışmalar yapmış, Hindistan’daki bilimsel faaliyetler üzerine önemli eserler yazmıştır. Ayrıca dünyanın çapını modern hesaplamalara oldukça yakın bir şekilde hesaplayan ilk bilim insanlarından biridir.

Harezmi (780-850)

Cebirin babası olarak bilinen Harezmi, matematik ve astronomi alanlarında büyük buluşlar yapmıştır. “El-Kitabü’l-Muhtasar fi Hisabü’l-Cebir ve’l-Mukabele” adlı eseri, modern cebirin temelini oluşturmuş, onun adı Batı’da “algoritma” terimine ilham kaynağı olmuştur. Onun cebir çalışmaları, Rönesans dönemi Avrupa matematiğini derinden etkilemiştir.

Uluğ Bey (1394-1449)

Timur İmparatorluğu döneminde yaşamış bir Türk astronom ve matematikçidir. Semerkand’da kurduğu gözlemevi, döneminin en ileri bilimsel merkezlerinden biriydi. Uluğ Bey, yıldızlar üzerine hazırladığı kataloğuyla astronomi bilimine önemli katkılar sağlamış, bu çalışma asırlarca kullanılmıştır.

Ali Kuşçu (1403-1474)

Ali Kuşçu, Osmanlı döneminin önemli astronomi ve matematik bilginlerinden biridir. Uluğ Bey’in öğrencisi olan Ali Kuşçu, İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet’in daveti üzerine birçok bilimsel çalışma yapmış ve İstanbul’un bilim merkezi haline gelmesine katkıda bulunmuştur. Güneş, ay ve gezegenlerin hareketlerini incelemiş ve astronomi üzerine önemli eserler vermiştir.

Hezarfen Ahmet Çelebi (1609-1640)

Hezarfen Ahmet Çelebi, Osmanlı döneminde uçuş denemeleriyle tanınan bir bilim insanıdır. Rivayete göre, Galata Kulesi’nden yaptığı başarılı bir uçuş ile tarihe geçmiştir. Havacılık alanında yaptığı çalışmalar, bilimsel ilerleme açısından önemli bir simge olarak kabul edilir.

Lagari Hasan Çelebi (1609-1640)

Hezarfen Ahmet Çelebi’nin çağdaşı olan Lagari Hasan Çelebi, roketle uçma denemeleri yapmış bir Osmanlı bilim insanıdır. Kendi yaptığı roketle barut kullanarak başarılı bir şekilde fırlatıldığı ve sonrasında sağ salim denize indiği rivayet edilir. Bu deneme, dünyada insanlı ilk roket uçuşu olarak kabul edilir.

Cahit Arf (1910-1997)

Türk matematikçisi Cahit Arf, matematiksel analiz ve cebir alanındaki çalışmalarıyla tanınır. “Arf değişmezi” ve “Arf halkaları” gibi cebirsel kavramlar, onun adını taşır. Modern matematiğin Türkiye’de gelişmesine katkıda bulunmuş ve dünya çapında tanınmış bir bilim insanıdır.

Hulusi Behçet (1889-1948)

Türk doktor Hulusi Behçet, adını taşıyan Behçet hastalığını ilk tanımlayan bilim insanıdır. Dermatoloji ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda önemli çalışmalar yapmıştır ve tıp literatürüne önemli katkılarda bulunmuştur.

Bir önceki yazımız olan 7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 62-64-65-66-67 MEB Yayınları başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.


HIZLI CEVAP YAZ

Yazıyla İlgili Fikirleriniz:

Yasal Uyarı
Sitemizde bulunan tüm yazılar, konular, içerikler yol gösterici nitelikte genel bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır.