16 Aralık 2024, 20:18
can
Yönetici

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 178-179-180 Cevapları MEB Yayınları

“5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 178-179-180 MEB Yayınları” etkinlik cevaplarını sizler için hazırladık.

Altı Üstü Bir Yarış Dinleme Metni 2. Bölüm Cevapları 5. Sınıf Türkçe (1.Kitap) MEB Yayınları 


Altı Üstü Bir Yarış Dinleme Metni 2. Bölüm Cevapları

5. Sınıf Türkçe (1.Ders Kitabı) 178. Sayfa Cevapları MEB Yayınları 

10. ETKİNLİK

Okuduğunuz metinden hareketle metin yapılarının analizi, bilgileri organize etme ve özetleme stratejilerini kullanarak aşağıdaki bölümleri doldurunuz.



ÜÇ KARDEŞ

Zamanın birinde zengin mi zengin, yaşlı mı yaşlı bir adam yaşarmış. Malı mülkü çokmuş çok olmasına, ama ona sorsanız en değerli hâzinen nedir diye, size üç kızını gösterirmiş. Üç kızını da çok ama çok severmiş.
ihtiyar baba, tüm hâzinesini üç kızına bırakacakmış. Ama nasıl pay edeceğini bir türlü bilemiyormuş. En küçüğe en azı, en büyüğe en çoğu mu versin? Kura mı çeksin? Hepsini toplasın üç parçaya mı bölsün?
Baba bunları düşünedursun, bir gece rüyasında yaşlı bir adam görmüş. İhtiyar adam, bu kadar yaşlı birini ilk defa görüyormuş. Yaşlı adam, ona şöyle demiş:
— Kızlarına sor, seni ne kadar seviyorlarsa o kadar mal ver onlara.
O sabah uyandığında ihtiyar baba artık ne yapacağını biliyormuş. Önce en büyük kızını yanına çağırmış, sormuş:
— Kızım, beni ne kadar seviyorsun?
Büyük kız cevap vermiş:
— Babacığım, hâzinenizdeki altınlar ne kadar çoksa seni o kadar çok seviyorum!
Çok beğenmiş bu cevabı ihtiyar baba, sıra ortanca kıza gelmiş. Ablasının cevabını duyan ortanca kız da şöyle bir cevap vermiş soruya:
— Babacığım, seni bu konak kadar çok seviyorum!
Pek memnunmuş ihtiyar baba aldığı cevaplardan. Sıra gelmiş küçük kıza. Laf aramızda, babacığını bu küçük kız bir başka severmiş. Beklenen soru gelmiş:
— Söyle bakalım küçük kızım, sen beni ne kadar seviyorsun?
Küçük kız ne diyeceğini bilememiş. Un değil çuvala girsin, yol değil arşınla gidilsin, sevgi bu, nasıl ölçsün? Gözüne pencereden gördüğü bahçe ilişmiş. Koşmuş bir avuç toprak alıp gelmiş, gözleri ışıl ışıl,
— İşte, demiş. Tam bu kadar seviyorum!
ihtiyar baba bu cevaba çok öfkelenmiş. Öyle ya, bir tarafta altınlar, konaklar kadar sevgi, bir tarafta bir avuç çamurlu toprak. Hemen oracıkta pay edivermiş malını. Büyük kıza altınlarını, ortancaya konaklarını. Küçük kızı da unutmamış elbet:


5. Sınıf Türkçe (1.Ders Kitabı) 179. Sayfa Cevapları MEB Yayınları 

— Gönlüm seni de boş göndermeye razı değil. Madem toprak kadar seviyorsun, al sana bir avuç toprak, demiş ve ona da bir çorak tarla vermiş.
Gel zaman git zaman, baba kızlarını ziyarete gitmiş. Ziyarete önce en büyük kızından başlamış. Gidince bir de ne görsün! Kızı bir küçük kulübenin önünde düşünceli düşünceli oturuyor. Altınlardan, gümüşlerden eser yok, ara ki bulasın!
— Bu ne hâl kızım, ne oldu o kadar altına, diye sormuş.
— Sorma babacığım sorma. Ben o altınlar hiç bitmez sandım, hiç çalışmadım, hepsini bozdurdum, parayı da harcadım, hepsi bitti…
İhtiyar baba çok üzülmüş. Büyük kızını da yanına alıp ortanca kızına doğru yola koyulmuş. Kızına verdiği konağa varmışlar. Neyse ki konak sapasağlam yerinde duruyormuş. Ama bir bakmışlar ki içinde başkaları oturuyor!
Ortanca kız babasının kendini ziyarete geldiğini duyup gelmiş. İhtiyar baba sormuş:
— Beni konaklar, saraylar kadar seven kızım, neden konakta başkaları oturuyor?
— Sorma babacığım sorma, har vurdum harman savurdum, hepsini sattım harcadım. Hiçbir şeyim kalmadı.
İhtiyar baba hem şaşkın hem üzgünmüş. Küçük kızına hâlâ biraz kırgınmış ama bu kadar yol gelmişken bir de küçük kızını görmek istemiş, iki kızını alarak küçük kızına doğru yola koyulmuş. Kıza verdiği çorak toprağa varmışlar. Ama üçü de gözlerine inanamamış. O çorak tarlanın yerinde bir büyük konak, konağın etrafında da bir sürü meyve ağacı. Kayısılar, şeftaliler, vişneler, elmalar… Küçük kız, babasını ve kardeşlerini görür görmez koşarak yanlarına varmış. Babası sormuş küçük kıza,
— Kızım ben sana bir çorak tarla vermiştim, nasıl bu hâle geldi?
Kız cevap vermiş:
— Sorma babacığım sorma! Bir avuç toprağı aldım, işledim, fidan diktim, gözüm gibi baktım. O da bana ağaç verdi, meyve verdi. Onları sattım, zengin oldum. İşte ben seni bu toprak kadar çok seviyorum. Yıllar önce de bunu söylemek istemiştim, demiş.
Sonra yanındaki elma ağacından üç elma koparmış. Birini babasına vermiş. Birini kardeşlerine pay etmiş. Birini de bu masalı okuyan çocuklara göndermiş.

Cevap:



5. sınıf türkçe 1. ders kitabı sayfa 179 cevapları

Özetleme stratejisini kullanarak yukarıdaki masalın özetini defterinize yazınız.

Cevap: Zengin bir ihtiyar adam çok sevdiği üç kızına mallarını bölecekmiş ama nasıl böleceğine karar veremiyormuş Bir rüya görmüş ve rüyaya göre kızları kendisini ne kadar çok sevdiğini söylerse ona göre bölecekmiş.

Büyük kızı altınlar kadar seviyorum, ortanca kızı konak kadar seviyorum ve küçük kızı da bir avuç toprak getirmiş ve bu kadar seviyorum demiş. Babası küçük kızına kızmış ve büyük kızına altınlar, ortanda kızına konağı vermiş. Küçük kızına ise çorak bir tarla vermiş. Uzun zaman sonra babaları kızlarına ziyarete gelmiş. Büyük kız altınları yemiş bitirmiş, ortanca kız konağı satmış, küçük kız ise çorak araziye bakmış, içine konak yapmış ve çeşitli meyve ağaçları yetiştirip onlarla zengin olmuş.


5. Sınıf Türkçe (1.Ders Kitabı) 180. Sayfa Cevapları MEB Yayınları 

11. ETKİNLİK

Dinlediğiniz “Altı Üstü Bir Yarış” adlı metni öğrendiğiniz strateji ve aşağıdaki yönergeler doğrultusunda defterinize özetleyiniz.



Yiğit’in hangi olaylar karşısında hangi duyguları yaşadığını belirleyiniz.
Dinlediğiniz metindeki önemli gördüğünüz bilgileri alt alta yazınız.
Önemli gördüğünüz bilgileri kendi cümlelerinizle olay sırasına uygun biçimde ifade ediniz.

Cevap: Yiğit,  arkadaşları ile bisiklet yolunda yarışacaktı. Yiğit kendine güveniyor yarışı kazanacağını düşünüyordu. Hazırlıklarını yaptı, yarış başladı ve Yiğit yarışı kaybetti. Bu duruma çok üzüldü ve sinirlendi. Arkadaşları onu teselli etmeye çalıştı. Yiğit eve gelince öfkesinden bisikleti tekmeledi ve zarar verdi. Sonradan pişman oldu. Babaannesi Yiğit’i öfke kontrolü konusunda teselli etti. Babası gelince ona tüm olanları anlattı ve özür diledi. babası Yiğit’i affetti.

Öğretmeninizin geri bildirimleriyle güçlü ve gelişmeye açık yönlerinizi belirleyiniz. Bu yönlerinizi sonraki etkinliklerde geliştirmeye çalışınız.

Cevap: Öğretmenimiz, özetimi gördü ve genel olarak beğendi.




12. ETKİNLİK

Aşağıda verilen örnek olayı inceleyiniz.

“Okullar arası yapılacak bilgi yarışmaları için takım oluşturma görevi size verilmiştir. Sınıfta içine kapanık bir arkadaşınız vardır. Onun da bilgi yarışmasına katılmasını istiyorsunuz. Arkadaşınızı ikna etmek için onunla konuşmanız gerekiyor.”

Bir arkadaşınızla yukarıdaki olaydan hareketle doğaçlama bir konuşma yapınız. Konuşmanızda aşağıdaki yönergeleri dikkate alınız.

Konuyla ilgili önceki deneyimlerinizden de yararlanarak kısa süreli bir ön hazırlık yapınız.
Sesinizi tüm arkadaşlarınızın duyacağı şekilde ayarlayınız. Konuşmanızı duygu ve düşüncelerinizi yansıtacak şekilde sonlandırınız.



Cevap:

— Merhaba Hasan, nasılsın?

— Teşekkür ederim Ali, sen nasılsın?

— Ben de iyiyim. Belki duymuşsundur, okullar arası bilgi yarışması yapılacak.



— Evet duydum, yarışmaya sen demi katılacaksın?

— Evet Hasan, ben de katılacağım ama, biliyorsun senin matematik dersin çok iyi. Senin de katılmanı rica edecektim. Bu yarışma hem bizim için, hem de okulumuz için oldukça önemli. Sana ihtiyacımız var.

— Bilmem ki, yapabilir miyim?

— Elbette yaparsın Hasan, okulda senden daha iyi matematik bilen bir öğrenci yok ki !



— Öyle mi gerçekten?

— Evet bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Hadi ama kırma bizi!

— Peki o zaman ben de katılıyorum.


Öğretmeninizin geri bildirimleriyle güçlü ve gelişmeye açık yönlerinizi sonraki etkinliklerde geliştirmeye çalışınız.



Cevap: Öğretmenim ikna yönümü biraz daha geliştirmem gerektiğini söyledi.

Aşağıdaki yönergeler doğrultusunda Nasrettin Hoca hakkında bir araştırma yapınız. Sınıfta anlatmak üzere bir de Nasrettin Hoca fıkrası öğreniniz.

Araştırmanızın amacını, neye ihtiyacınız olduğunu ve bilgiye nasıl erişeceğinizi düşünerek bir görüş oluşturunuz.
Araştırmanızda kullanacağınız metin, sözlük ve diğer kaynakları seçiniz.
Amacınıza ulaşıncaya kadar seçtikleriniz üzerinde değiştirme ve düzenlemeler yapınız.

Cevap:



Nasrettin Hoca’nın yaşamı hakkında bilgi edineceğim. Bunun için güvenilir genel ağdan sivrihisar.gov.tr adresinden faydalanacağım.

NASRETTİN HOCA

Türk-İslam Kültürü filozoflarından, büyük bilge ve gülmece ustası Nasreddin Hoca, 1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar İlçesine bağlı Hortu Köyünde, şimdiki adı Nasreddin Hoca Mahallesinde dünyaya gelmiştir. İlköğrenimini, din görevlisi olan babasından alan Nasreddin Hoca daha sonraları Sivrihisar ve Konya Medreselerinde öğrenimine devan etmiştir. Kendi köyünde ve Sivrihisar’da imamlık ve vaizlik görevlerinde bulunmasının ardından ilim tahsilini tamamlamak üzere Akşehir’e gitmiştir. Burada Seyyid Mahmut Hayrani, Seyyid Hacı İbrahim Veli gibi devrinin tanınmış bilgin ve arif kişilerinden dersler almıştır.
Öğrenimin tamamlamasının ardından bir süre Akşehir’de ikamet etmiş daha sonra Anadolu’nun çeşitli yerlerinde hocalık, katiplik, müderrislik, kadılık ve mahkemelerde bilirkişilik yapmıştır.

Nasreddin Hoca milli kültürümüze mal olmuş bir halk filozofudur. Türk Dünyasında, İslam aleminde bilinir ve sevilir. Azerbaycan’da Molla Nasreddin, Kazakistan’da Koja Nasreddin ve Özbekistan’da Nasreddin Efendi olarak anılır.

Fıkralarının tamamında sağlam bir dünya görüşü olan Nasreddin Hoca, efsaneleşmiş bir halk insanıdır. Yıkıcı değil yapıcıdır. İnsanı önce güldürür, sonra düşündürür. Her sözünde bir hikmet vardır. Günlük hayatın her safhası onun fıkralarında yer alır. Nasreddin Hoca, Türk milletinin mizah anlayışının ve zekasının sembolüdür.

Nasreddin Hoca—Ben Zaten İnecektim Fıkrası

Günün birinde Hoca Efendi pazara gitmek için eşeğine biner ve yola koyulur. Bir süre gittikten sonra eşek huysuzlanır ve ardından hoplayıp zıplamaya başlar. Derken Nasreddin Hoca da eşekten düşüverir. Düşer düşmesine de çevresine toplanan çocuklar toplu hâlde bağırmaya başlarlar: “Nasreddin Hoca eşekten düştü, Nasreddin Hoca eşekten düştü.” Hoca, şöyle bir sağına soluna baktıktan sonra büyüklerden kimselerin olmadığını görünce eşe dosta rezil olmamak için; “Çocuklar, eşekten düşmedim, ben zaten eşekten inecektim.” deyiverir.


Bir önceki yazımız olan veya sonraki başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

16.12.2024, 20:18
can
Yönetici
Mesaj Sayısı: 608
Konu Sayısı: 567

Tüm sorularınızı çok ama çok beğendim devamı da olsaydı daha iyi olurdu yine de çok teşekkür ediyorum bize yardım ettiğiniz için elinize emeğinize sağlık Allah sizden razı olsun bu sayede kendi ödevimi rahatlıkla yapabiliyorum

HIZLI CEVAP YAZ

Forum DirilişYasal Uyarı
İçerik Bilgisi
Forum diriliş Diriliş | Diriliş Forumu
Sitemizde bulunan tüm yazılar, konular, içerikler yol gösterici nitelikte genel bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır.