Her ülkenin kendi tarihlerinde kahramanlık hikayeleri bulunmaktadır. Bu günler tüm yurttaşlar tarafından övgü ve minnet ile dile getirilir. 18 Mart Çanakkale’de olanlar yalnızca bizim değil, aynı zamanda tüm dünyanın bahsedeceği türden savaşların meydana geldiği bir olaydır. Ülkemizin topraklarına gözlerini diken düşman kuvvetlerine karşı verilmiş olan mücadele tüm dünyanın takdirine şayan olmuştur. 18 mart sadece bir ülkenin vermiş olduğu mücadele değil; aynı zamanda bağımsızlık, ya, var oluş, ya da yok oluş mücadelesidir. Kendi topraklarını savunmak isteyen askerlerin, ülke evlatlarının destansı bir mücadelesidir. 253.000 şehit verilmiş dünyanın en ağır savaşlarından biridir. Bu savaşa okulunu yarım bırakarak cepheye giden kınalı kuzulardan, kadın, çocuk her yaşta insanın katıldığı bir zafer şeref ve haysiyet mücadelesi olarak bakmak gerekir. İnsanların vatanları olmadığı zaman hiç bir şeyin anlamı olmaz. Bu bilinçle hareket eden Mustafa Kemal ve arkadaşları,vatan için canlarını asla sakınmayan Türk Mehmetçikleri, vatanı için öleceğini bile bile cepheye koşan gençlerin, kısacası Türkiye’nin zaferidir. Çanakkale zaferi kolay elde edilmemiştir. Bu nedenle bugün düne bakarak yaşamak gerekir. Yani bu vatanın nasıl korunduğu, nasıl savunulduğunu bilmek, vatan ve ülkemize sahip çıkmak ve güçlenmek için çalışmak gerekir. Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.